Hakkımızda
Ben Argun Dağçınar.
Hodja Jewellery uzun süredir aklımda olan ancak bir türlü vakit yaratamadığım tasarım fikirlerini tekrar eskize dökmem ile başladı.
Hodja markasının, 1947 yılında Ankara, Meşrutiyet Caddesi Babaoğlu apartmanındaki bir kuyumcu atölyesinde babam tarafından başlatılan yolculuğunu, 2021’de kendi tasarım anlayışımla kaldığı yerden devam ettirmeye karar verdim.
Hodja Jewellery’nin lansman koleksiyonunun adı “Eski Kıta’nın Hikayeleri.” Bu koleksiyon başta Anadolu’dan yola çıkarak, bu coğrafyadaki binlerce yıllık sosyo-kültürel mirastan ilham alınarak oluşturuldu. Fikir esasında ham haliyle 2017 yılında katıldığım Venedik Tasarım Bienal’ine hazırladığım tasarımla birlikte ortaya çıktı.
Anadolu Eski Kıta’daki en eski ‘kıta’. Bilge ama yorgun, güçlü ama bitkin,
gerçekçi ama mistik… Bu yönüyle, bu coğrafyada doğan herkes ister istemez bu
yoğun tarihin bir parçası olarak doğuyor. Eski Kıta’nın Hikayeleri
koleksiyonundaki her bir parça, bir yerden, bir kişiden ve bu coğrafyaya özgü
bir duygudan esinlenerek tasarlandı. Bir yönüyle, yeni olana inanan, modern
olanın potansiyeline inanan ancak Anadolu’nun yaşlı bilgeliğinden faydalanan
bir koleksiyon. Eski Kıta’nın Hikayeleri koleksiyonundaki her bir yüzük, benim
bir tasarımcı olarak değil, bugünde, bu yüzyılda yaşayan biri olarak günlük
hayatımda kullandığım, kullanabileceğim gümüş erkek yüzüklerinden oluşuyor.